Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Özcan, yoğun bakımda çare gören hastaların yaş ortalamasının gitgide artarak düştüğünü belirtip, “Yoğun bakıma yatan genç hastaların yüzde 100’ü aşısız, diyebilirim” dedi. Özcan, genç hastaların çoğunun aşı olmadıkları için pişman olduklarını belirtti.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 54 yataklı Covid-19 Yoğun Bakım Ünitesi adamakıllı dolarken, bunların büyük bölümünü aşı olmayan genç hastalar oluşturdu.
Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Covid-19 Yoğun Bakım Ünitesi Sorumlusu Prof. Dr. Özcan, 3 ay öncesinde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 40’lar seviyesindeyken, haziran ayından itibaren olgu sayısının artmasıyla her tarafta yüzde 100’e ulaştığını söyledi.
DHA’ya konuşan Özcan, “6 ay öncesine göre en büyük farkı yoğun bakıma yatan şahısların yaş ortalamasında görüyoruz. Fazla keskin şekilde genç hastalarımız var yoğun bakımda yatan. Evvelden 65 yaş ve üzerini yoğun bakıma kabul ederken özellikle son 2 ay içinde genç hastaları kabul ettik. Bizim geçen ay 2 tane 18 yaşında yoğun bakım tedavisi gerektiren hastamız oldu. şimdi da ağırlıklı olarak 30-40 yaş civarında hastaları kabul ediyoruz ve bu hastaların da yüzde 100’ünün aşısız olduğunu söyleyebilirim. Niçin aşısız olduklarını sorduğumuzda da sahiden hiçbirinin net bir nedeni yok. Yalnızca ‘Olumsuz şeyler duyduk’, ‘Komşu pek dedi’, ‘Bir yerde bir şey okudum’ gibi hiçbir dayanağı değil doğrusu aşı olmamalarının” dedi.
“YÜZDE 100’Ü AŞISIZ”
Prof. Dr. Özcan, bugüne değin yoğun bakıma 18 yaşında hiç hasta almadıklarını vurgulayarak, “Emrindeki virüs ilk başladığı günkü gibi yok. Zamanla hastalığa da alışıyoruz. ‘Koronavirüs’ kelimesine ‘Covid-19’ kelimesine alışıyoruz ve bundan nedeniyle da hafife mi alınıyor, bilemiyorum fakat virüs kendini değiştiriyor ve artık gençleri de ciddi şekilde etkiliyor. Yoğun bakıma yatan genç hastaların yüzde 100’ü aşısız, diyebilirim. Buraya yatıp aşılı olan yaşlı hastalarımız da oluyor ama bunların çoğu ileri yaş hastalar ve genelde ek hastalığı olan hastalar oluyor. Yani aşı doğrusu yaşlıları da ciddi anlamda koruyor fakat ilave hastalık eklendikçe yoğun bakım ihtiyacı o hastalarda da artıyor. Bizim yoğun bakıma kabul ettiklerimizden gördüğümüz genç hastaların yüzde 100’ü aşısız olanlar” diye konuştu.
“AŞI OLMADIKLARI İÇİN PİŞMANLAR”
Prof. Dr. Özcan, şu an yoğun bakımda yatan hastaların yaş ortalamasının 42 olduğunu belirtip, “derhal burada yatan en genç 30’lu yaşlarında iki hastamız bulunuyor. Biri 31 yaşında diğeri ise 33 yaşında. Bunlar genç hastalar. Hiçbir ilave hastalıkları değil. Kullandıkları hiçbir hap yok ama acilen bir adam başına yapay solunum cihazına alt; yüzüstü pozisyon dediğimiz özel pozisyon ile akciğerini düzeltmek için tedavisine devam ediyoruz. Öteki hastamız da maalesef daha ağır durumda. Yapay akciğer olarak adlandırabileceğimiz ECMO tedavisini uyguladığımız en ağır tablodaki hastamız. Burada aşısız olup yatan genç hastalarımıza hem çok şaşırıyorum hem çok üzülüyorum. Fiilen buraya yattıktan sonra kendileri de üzülüyorlar. Aşı olmadıkları için pişmanlar” dedi.
“AŞI OLMAYI ERTELEYEMEYİZ”
Prof. Dr. Ayşe Özcan, gençlere aşı olmaları çağrısında bulunarak, “Gençlerin aşı olmamalarına dair hiçbir açıklamaları değil fiilen. Pişmanlıklarını kesinlikle yüzlerinde görüyoruz. ‘Neden olmadığımı bilmiyorum’, ‘Keşke olsaydım’, ‘Bunları yaşayacağımı bilseydim muhakkak aşı olurdum’ diyorlar. Bazısı komşusundan etkilenmiş. Bazısı internette okuduğu bazı hatalı bilgilerden, yanlış yönlendirmelerden etkilenmiş ve aşı olmayı ertelemiş. Şu durumda aşı olmayı erteleyemeyiz. Salgın çok ciddi bir şekilde yeniden aktifleşti. Genç hastalarda yoğun bakım hasta sayıları da arttı. Aşı olmayı asla ertelemeyi hesapsızca ve Sağlık Bakanlığı da her yaş grubuna bu aşı imkanını sunmuşken bunu mutlaka tez ölçmek gerekli” diye konuştu.