Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye’de 01.01.2020- 26.05.2021 tarihleri arasında 13 bin 458 kişiye verem tanısı konulduğunu açıkladı.
Dünya genelinde en fazla can kaybına niçin olan bulaşıcı hastalıklardan verem (verem) Türkiye’de de ciddi sayıda ölüme yol açıyor. Sağlık Durumu Bakanı Fahrettin Koca, 01.01.2020- 26.05.2021 tarihleri arasında 13 bin 458 kişiye tüberküloz tanısı konulduğunu açıkladı.
Sağlık Bakanı Koca, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun “ 2020 – 2021 döneminde yıllara göre tüberküloz tanısı konan hasta sayısı ve illere kadar dağılımı ne olmuştur?” sorusunu yanıtladı. Bakanı Koca önergeye şu yanıtı verdi:
“Bakanlık sistemlerine data gönderimi yapan sağlık tesislerinden elde edilen sonuçlara tarafından, 01.01.2020 – 26.05.2021 tarihleri arasında “A15 – A19 tanılarından (daha aşağı kırılımlarıyla birlikte) Tüberküloz” tanı kodlarından herhangi birini bölge 13.458 birey bulunmaktadır.”
TÜRK TORAKS DERNEĞİ UYARMIŞTI
Türk Toraks Derneği tarafından yapılan açıklamada, pandeminin Türkiye’de, tüberküloz kontrolünü olumsuz etkilediği belirtilerek şu uyarılarda bulunulmuştu:
“2020 yılı verileri ile 2019 yılı verileri karşılaştırılmıştır. Buna tarafından verem savaşı dispanserlerinde yapılan tetkik sayısı, korumaya alınan birey sayısı, yapılan temaslı tetkik sayısı ve bakteriyolojik inceleme sayıları takriben %40 düzeyinde azalmıştır. Yeni kaydedilen tüberkülozlu hasta sayısı %26 oranında azalmıştır.
• Verem kontrolündeki bu negatif etkilerin nedenlerini sayacak olursak:
• Hastaların sıhhat kurumlarına başvurmaması,
• Hastaların sağlık durumu kurumlarına geç başvurması,
• Sıhhat kurumlarının COVID-19 dışındaki hastalıklara yeterince zaman ayıramaması,
• Verem deneme ve tanı işlemlerinin yapılma oranındaki düşüş,
• Afiyet personelinin COVID-19 için görevlendirilmesidir.
Verem savaşı hizmetlerinin sürekli ve başarılı sürdürülmesi önemlidir. Bu konuda her türlü yeteneksizlik ve başarısızlık uzun dönemde negatif etkiler doğuracaktır.”
TÜBERKÜLOZ (TÜBERKÜLOZ) NEDİR?
Verem hastalığının etkeni “mycobacterium tuberculosis” ismi bahşedilen bir basildir ve solunum aracılığıyla bulaşır. Tüberküloz aileden kalıtımsal (ırsi) olarak geçmez. Tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir. Binlerce yıldır var olduğu bilinen bu mikrop, hasta şahısların öksürmesi, hapşırması, konuşması esnasında oluşan damlacıklar içinde havaya atılır. Verem basilinin içinde bulunduğu bu damlacıkların solunması ile dinç bireyler enfekte olur (mikrobu alır). Enfekte olan her kişide mutlaka hastalık gelişmez. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta uyur durumda kalır ve ceset direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır.
Bulaşma açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve yakın egzersiz arkadaşlarıdır. Kaşık, çatal, kadeh gibi yemek gereçleri, giysiler, çarşaflar gibi eşyalarla bulaşma olmaz. Tüberküloz mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun vakit canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür. böylece insanların kalabalık olarak yaşadığı, havalanması eksik, güneş girmeyen ortamlar bulaşma için en tehlikeli ortamlardır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
Verem hastalığı çoğunlukla akciğerlerde görüldüğünden belirtilerinin önemli bir kısmı da akciğerlerle ilgilidir. Verem hastalarının en sık görülen yakınmaları şöyle:
“2-3 haftadan uzun süren ve tedaviye yanıt vermeyen öksürük, balgam sonuç, balgamında kan görülmesi, alev, gece terlemesi, dermansızlık, halsizlik, kilo kaybı, iştahsızlık, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı.”
Hastalığı ilerlemiş vakalarda bazen bu belirtilerin birçok görülebildiği gibi, bazen de hastalığın erken dönemlerinde fazla az bulgu görülebilir. Bu yakınmalar genellikle hafif başlayıp yavaş ilerlediğinden böylece fazla hasta doktora başvurmakta gecikmektedir. Tüberkülozun erken tanısı için 2-3 haftadan uzun zaman öksürüğü olan şahısların en kısa sürede göğüs hastalıkları polikliniğine ya da verem savaşı dispanserine başvurmaları gerekir.
DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Tüberküloz hastasının aynı evde yaşayanlara verem mikrobunu bulaştırma olasılığı yüksektir. Çünkü aynı havayı en uzun süre paylaşmaktadırlar. bu nedenle, tüberküloz tanısı kesinleşince, bütün aile bireyleri ve hasta ile benzer havayı paylaşan işyeri veya başka ortamdaki kişiler tüberküloz savaşı dispanserinde muayene için çağrılırlar. Temaslı muayenesi, eğer hastanın yakınlarında da hastalık varsa erkenden teşhis koymayı sağlar. Türkiye’de hastaların yüzde 8-9’una temaslı muayenesi ile teşhis konulmaktadır. Hasta olmayan ve tehlike taşıyanlara da koruyucu tedavi verilir. Koruyucu tedavi eğer uyumlu kullanılırsa, mikrobu almış kişilerin hastalanmasını yüzde 90’a varan oranda önler. Özellikle çocuklarda koruyucu tedavi büyük tartma taşıyor.
(ANKA)