Kemikler ve eklemler insan vücudunu değişmez ve hareketli tutmaya yarar. Güçlü kalmanıza ve çeşitli hareketleri yapabilmenize yardımcı olurlar. aynı zamanda, hava faktörü ve sıkıcı bedensel aktiviteler nedeniyle durumları sürekli olarak değişken. İskelet, durmadan iyi durumda tutulması gereken dokulardan oluşur. 25 yaşından itibaren, vücutta inşa edilenden daha fazla kemik yavaşça kaybedilir. Kemikelr yaş ilerledikçe daha ince, daha cılız ve kırılgan ayla gelirler. bu nedenle kemiklerin ve eklemlerin sağlığını gözetmek, yaşlandıkça daha da manâlı hale kazanç. Osteoporoz ve artrit gibi önemli hastalıklar iskelet sistemini ve hareketleri büyük ölçüde etkiler. Bu cins hastalıklara yakalanma riskini azaltmanın ya da en azından mevcut olanların daha da ilerlemesini önlemenin kolay yolları vardır ve sağlıklı beslenme, kemik ve eklem sağlığı için epeyce manâlı bir faktördür. fiziksel olarak atıl olan ve evde çok artı vakit geçiren kişiler, kemik ve eklemlerinde büyük problemler yaşama riski altındadır ve diyetlerini düzeltmenin yanı sıra, bir takım sporları rutin olarak yapmaları gerekir. Fazla artı A vitamini, kafein ve alkol alan kişilerde genel olarak osteoporoz ve artrit görülür.
Kemik ve eklem sağlığını korumada kilit unsur kalsiyumdur. Kalsiyum yeterli değilse, kemikleriniz zorunlu güce sahip olmaz ve eklemlerinizin her hareketi dayanılmaz derecede ağrılı olur. Kalsiyum temelli takviyeler vardır, ama onu yiyeceklerden olmak en iyisidir. Kalsiyum açısından varlıklı besinler şunlardır: Süt Ürünleri Bir kadeh süt, önerilen kalsiyum alımının yüzde 30’u olan 300 mg’dan artı kalsiyum içerir. Yoğurt da kalsiyum açısından zengindir, bununla beraber insan vücudundaki dokuları oluşturmaya ve korumaya yardımcı olan iyi bir protein kaynağıdır. Meyveli yoğurt normalden daha eksik kalsiyum ve protein içerir. Şeker içermeyen doğal ürünleri seçin. Laktoz intoleransı olan kişiler için benzer beslenme değerine sahip çoğu süt alternatifi vardır. Bu gibi durumlarda soya veya badem sütü kullanılabilir. Yeşil Yapraklı Sebzeler Ispanak, lahana, marul ve sanki sebzeler fazla pozitif kalsiyum içerir, bununla birlikte C vitamini ve selenyum içerirler.Ayrıca susam, değişik balıklar ve baklagiller de iyi miktarda kalsiyum içerirler.
D vitamini gıdalarda az miktarda bulunur ve bu nedenle genellikle insanların D vitamini ile ilgili bir sorunu olur. Vücudun kalsiyumu daha basit emmesine asistan olduğu için çok önemlidir. D vitaminini vücuda almanın ilk yolu güneş ışınlarıdır, fakat defalarca çok pozitif güneşin olmadığı bir yerde yaşıyorsanız, bunu yiyeceklerle telafi etmeniz gerekir. Birçok insan için güneşe çıkmak ve minimum 15 dakika dışında kalmak günlü kolarak gerekli miktarda D vitamini elde etmek için yeterlidir. Gıdalardaki en kayda değer D vitamini kaynaklarından bazıları şunlardır: Yağlı Balıklar Gerekli bütün D vitaminini içerir, bununla birlikte fazla sağlıklı omega 3 yağ asitleri içerirler. En iyi tercih taze somon, uskumru ve sardalya olacaktır. Morina karaciğeri yağı da iyi bir D vitamini kaynağıdır ve genelde D vitamini takviyesi olarak piyasada satılmaktadır.Sarısı, yumurtanın en zengin kısmı olarak kabul edilir ve bununla birlikte folik asit ve B12 vitamini de içerirler. Güçlendirilmiş Bütün Tahıllar Özellikle kahvaltılarda tüketilen gevrekler, çok manâlı bir kalsiyum kaynağı olmalarına ek olarak, benzer derecede kayda değer D vitamini içerebilirler. Bilhassa kahvaltıda tüketilmeleri önerilir. Yoğurt ve taze meyve parçalarıyla iyi giderler. Güçlendirilmiş tam tahıllarla kemiklerinizi ve eklemlerinizi güçlendirmenin yanı sıra metabolizmanızı, sindiriminizi ve ceset ağırlığınızı da iyileştirebilirsiniz.
C vitamini, eklemlerin bir parçası olan kıkırdak dahil almak üzere dokuları onarma yeteneğine sahiptir. Her gün ahenkli olarak alınmalıdır ve günde 2000 mg’ın geçilmemesi önerilir. Bilhassa menopoz sonrası kadınların yüksek miktarda almaları önerilir. C vitamini içeren besinler şunlardır: Narenciye Portakal, limon, greyfurt, misket limonu ve mandalina C vitamini açısından zengindir.Kemiklerin tahvil dokularını daha artı hasardan korurlar. Taze olarak tüketerek, iskeletinizi ve kıkırdağınızı çabuk yenileyebilir ve hem bütün organizmayı koruyabilirsiniz. Orman Meyveleri Bu meyve grubu reel bir sağlık iksiridir ve içerdiği çoğu yardımcı beslenme arasında bulunan C vitamini doğru kemikleriniz ve eklemleriniz için çok iyi koruyucudur. Kızılcık, yaban mersini, ahududu, çilek ve kuş üzümü gibi meyveler tüm iskeletin güçlendirilmesinden sorumluluk sahibi olan antioksidanlar ve polifenoller açısından zengin oldukları için ahenkli olarak tüketilmeleri önerilir. Ayrıca menopoz sonrası kemik kaybını önledikleri çeşitli araştırmalarla gösterilmiştir. Domates C ve K vitaminleri bir uçtan bir uca domates, kemiklerini ve eklemlerini yükseltmek isteyen herkes için olağanüstü bir besindir. Kemikleri etkilediği kadar diş, deri ve saç sağlığı üstünde de olumlu etkileri vardır.
K vitamini, kemikleri güçlendirirken bir yanlamasına da kırıklara ve kemik kanserine aleyhinde manâlı bir koruma oluşturur.Düzenli olarak erik tüketirseniz, kemiklerinizin yoğunluğu ve dolayısıyla güçleri artacaktır. İçlerinde bulunan flavonoidler de kemik dokusunun korunmasına tezgâhtar olur. Yeni kemiklerin oluşumuna yardımcı olur ve eskilerin kaybını önler. Bu, osteoporoz ve artrit gelişimine karşısında çok iyi koruma sağlar. Peynir Peynirler, mayalanma işlemi sırasında bakteriler kadar sentezlenen K vitamini içerirler. K vitaminine ilave olarak, D vitamini de peynirde bulunabilir. Yalnızca kaliteli ve organik sütten yapılmış peynirleri seçin. Yumurta Yumurtaların kemikler ve eklemler için D vitamini kaynağı olarak öneminden daha önce bahsetmiştik, ancak aynı zamanda fazla fazla K vitamini içerdiğini ayrım ettiğinizde onları elbette ahenkli olarak diyetinize dahil edeceksiniz.
Fazla miktarda tuzlu taşıyan bir diyet kemikleri ve eklemleri zayıflatabilir. Tuz alımını zahmetsizce denetlemek için dıştan daha eksik yiyin ve evde daha sık yemek pişirin.Daha az sodyum ve daha artı potasyum tüketin. Bütün taze meyve ve sebzeler eksik veya fazla potasyum içerir. Domates, patates, papaya ve portakallar fazla miktarda içerirler. Tuz haricinde kahve de kemik ve eklem sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Günde bir fincan kahve vücudunuz üzerinde fena bir etki yaratmaz, fakat daha büyük miktarlar kemiklerinizin kalsiyumu kaybetmesine niçin olabilir. En Fazla günlük kafein dozunuzu 300 mg’da tutun ve daha fazlasını tüketmeyin. Kafein yalnızca kahvede yok, enerji içecekleri, kola, bir takım çaylar ve sıcak çikolatada da bulunur. Daha sağlıklı alternatiflere yönelin. Seçiminizi su, taze sıkılmış meyve suları ve kafeinsiz çaylardan yanlamasına kullanın. Içki de kemik ve eklemlerin en büyük düşmanlarından bitidir. Alkol tüketenler, bu tür içecekleri tüketmeyen kişilere göre kemik kırılmalarına ve eklem yaralanmalarına daha yatkındır. Fazla pozitif alkol alırsanız, vücudunuz vitamin ve mineralleri gerektiği gibi ememez. Alkolün güvenli bir dozu yoktur. Her miktarda alkol vücuda zararlıdır..