Kanser söylenemeyecek değin ağır bir kelimedir. Ve sadece bundan muzdarip olanlar hakiki mücadeleyi bilir. Kanserin hayatı tehdit eden bir rahatsızlık olmasına rağmen, çoğu insan beslenmenin riskleri azaltmada oynayabileceği rolün hala farkında değildir. Besin, her kanser hastasının hastalıkla mücadele stratejisinde kilit bir unsurdur. Dinç beslenme, riski azaltmaya ve daha seri iyileşmeye yardımcı olur. Diyet laf konusu olduğunda, birçok insan şekerin özellikle kanser hastaları için sağlıklı olmadığına inanmaktadır. Gelin bu bilginin dürüst olup olmadığına birlikte göz atalım!
Şekerin fiilen sağlığa zararlı olduğu bir giz değildir. Oysa şekerin kansere neden olma yeteneği var mı yoksa daha da kötüleştirebilir mi? Hayır, şekerin kanserle ilk elden bir bağlantısı yoktur. bununla beraber, kanser hücreleri alışılagelmiş hücrelere tarafından daha artı şeker tüketir ve şeker (dekstroz) moleküllerinden enerji alır ve bu da sorunlu olabilir.Fakat bundan nedeniyle, bilhassa birisi kanser olduğunda, meyve tüketme konusunda sürekli bir nefret yaşar. İnsanlar meyvelerde bulunan şekerin sağlıklarına zarar verebileceğine inanıyor. Şeker kanser hücrelerinizi besler ve onların büyümesine ve çoğalmasına tezgâhtar olur. Oysa bütün şekerler eşit olarak yaratılmaz. Meyve şekerinin kanser hastalarına hiçbir zararı yoktur. Gerçekte, kansere karşısında savaşmaya yardımcı olur. Doğrusu kanser hücrelerinizi besleyen şekerler, kanser hücrelerinin büyümesini karşılayan, fakat meyve şekeri olmayan arıtılmış şekerler, esmer şeker, mısır şurubu veya beyaz şekerdir. Sahiden meyve şekeri, yüksek lif ve vitamin ve mineral yoğunluğu nedeniyle kanser hücrelerinizin küçülmesine asistan olur. Dünya Kanser Araştırma Fonu ve Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü kadar ortak bir raporda, meyvelerden varlıklı bir diyetin ağız, yemek borusu, akciğer, mide, sütun ve kanser gibi açıklanmış kanser riskini azaltabileceğini bildiren ikna edici kanıtlar bulundu. Ayrıca, rektum, gırtlak, pankreas, meme ve mesane kanserleri için de mümkün risk azalmasına dair kanıtlar bulundu. Ek olarak, karaciğerimiz meyveleri sever çünkü içlerindeki şeker, detoksifikasyon rolünü iyi bir şekilde yerine getirmesi için enerji verir ve bu, kanseri aksine çevirmede kayda değer bir adımdır.Bol miktarda antioksidan içerir ve meme, ağız kanserlerine aleyhinde kanser önleyici aktiviteleri bulunmuştur. Öteki meyvelere göre yağ bileşeni daha yüksektir, fakat çoğunlukla tekli doymamış yağlar ve bağışıklık sistemini iyileştiren D3C vitamini ve A vitamini için iyi kaynaklardır.
Muz, iyi bir karbonhidrat, diyet lifi ve B6 vitamini kaynağıdır. Muzların hem, kanser önleyici özelliklere sahip olan ve kolorektal ve meme kanseri ile renal gözenekli olan karsinom riskinin azalmasıyla ilişkili olan hidroksisinamik asidin faal bileşenine sahip oldukları bulunmuştur.
Kızılcık, kanser önleyici özelliklere ve kanser önleyici özellikler sağlayan hidroksisinamat, kersetin gibi biyoaktif bileşiklere sahiptir ve meme, sütun, ağız, akciğer, yumurtalık ve prostat kanserlerine karşı faydalıdır.yapımında kullandığımız çilek, C vitamini, flavonoidler, perhiz lifleri vb. için iyi kaynaklardır. Bazı durumlarda meme, servikal, sütun ve prostat kanserlerini azalttığı gösterilmiştir.
Kirazlar iyi bir lif, vitamin ve perhiz mineral kaynağıdır. Hem, flavonoidler ve antosiyanin için çok iyi bir kaynaktır. Kirazlar keza antioksidan radyo koruyucu özelliklere sahiptir.
Üzüm, bir antioksidan, anti-inflamatuar ve anti-mikrobiyal özellik kaynağıdır. Mesane, meme, kolon, baş ve boyun kanserlerinin yanı sıra lösemi, akciğer, pankreas ve cilt kanserlerini içeren kanserler üzüm yardımıyla önlenebilir..