İnce bağırsak, kolon, mide, pankreas… Sindirim sisteminin sürükleyici çalışması için böylece fazla gerekli organın düzgün çalışmasını durdurabilen ve hastalığa niçin olabilen yemek borusu genel olarak unutuluyor. Bu organ, aynı zamanda dürüst gıda için de gereklidir ve nadir görülen ama hayat kalitesi üstünde büyük etkisi olan akalazya gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Yemek Yemek borusu tüp biçiminde, yaklaşık 25 santimetre büyüklüğünde, ağız ve orofarenksi (boğazın derhal arkasındaki tembellik) mideye bağlayan bir organdır. Yemek Yemek borusu, canlı olan ve besin karışımını mideye inecek şekilde hareket ettirip sıkma görevi olan bir organdır. Bu canlı boru peristaltik hareketlerle çalışır, yani ritmik olarak büzülerek yiyecekleri mide boşluğuna iter. Yemek Yemek borusunda bozukluklar meydana geldiğinde yutma güçlükleri ortaya çıkabilir. Bu, yemek borusunun onları doğru şekilde itememesi sebebiyle yutulan gıdaların mideye büyük zorlukla ulaştığı ve boğulma ataklarına niçin olduğu akalazya ortaya çıktığında gerçekleşen birincil belirtidir. Yemeklerin yemek borusunda tutulması ve yiyeceklerin kusma olmadan ağıza geri gelmesi yaşanabilir.Yiyeceklerin hem mideden yemek borusuna hem de yemek yemek borusundan hava yoluna geri akmasını önlemek için kapatılması gereken üstteki ve daha alçak sfinkterlere sahiptir. Yutma işleminde bu kapakçıklar açılır, bu nedenle yiyecekler yemek borusuna geçer ve bu, yiyecekleri mideye ulaşana değin sıkıştıran peristaltik hareket başlar. Bu hareket başlar başlamaz, aşağıdaki kapakçık olan kardia, yutulan şeyin geçmesine müsade atamak için açılır ve hemen arkasından yemek borusuna asit geri akışını önlemek için kapanır. bu nedenle, kapakçıkların kapanmasında ve yemek yemek borusunun uygun hareketinde koordinasyon çok önemlidir. Yemek Yemek borusunun bu hareketleri doğru ve bütün zamanında gerçekleşmesinden asap hücreleri miyenterik kompleksler sorumludur. Bu hücreler değişip, bozulduğunda ya da yok olduklarında yemek yemek borusunun hareketi bozulur ve akalazya gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.
Akalazya yemek yemek borusunun en sık görülen hastalığı değildir, nadir olarak görülür.Akalazya durumunda yemeklerin yemek borusundan mideye geçmesi zorlaşır. Mideye geçemeyen besinler biriktikçe alt yemek borusu kasının direncini yenene dek iter. Besinlerin bu şekilde tutulması yemek borusunun zamanla genişlemesine neden olur. Ölümcül veya kötü huylu bir rahatsızlık değildir ancak hastanın yaşam kalitesini kayda değer ölçüde etkiler ve çare edilmediği takdirde yetersiz beslenmeye ve fazla kilo kaybına neden olabilir.
Akalazya genel olarak meçhul bir nedenden nedeniyle ortaya çıkar ve tedavisi olmamasına karşın, belirtilerin denetleme altına alınmasına izin veren birkaç tedavi seçeneği vardır. Etkin tedaviyle kişiler uygun şekilde ve rahatsızlık duymadan yemek yemeye devam edebilirler. Bu hastaların ilk belirtisi çoğunlukla yutma güçlüğü ve gıdanın mideye geçmediği hissidir, buna disfaji denir. Bu sorunla karşılaşıldığında çoğunlukla iki deneme yapılır; endoskopi ve özofagogram.Özofagogram ise röntgen filmi yapılırken kontrast madde ile bulamaç alınarak yapılan radyolojik bir testtir. Bu testte yemek borusunu boşaltmayı zorlaştıran yapılar görülebilir. İki testten birinin yapıldıktan daha sonra akalazyadan şüphelenildiğinde, özofagus manometrisi yapılır. Bu, hasta su içerken özofagus ve daha aşağı özofagus kapakçığının basınçlarını değer biçmek için mideye bir probun geçirildiği bir yöntemdir. Bu bozukluğu çare etme seçenekleri çeşitlidir ve son zamanlarda genişlemektedir. Cerrahi tedaviler genelde iyi sonuç vermektedir..