Sıhhat Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, “İki doz Sinovac aşılı yoğun bakım hastalarımız artıyor. Delta varyantına karşı mRNA veya inaktif farketmez, mutlaka üçüncü doz aşılarını olmaları gerekiyor. Sonbahar mevsimi onların fena haberlerini duyacağımız mevsime dönmesin” dedi.
Afiyet Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, aşı takvimi ile ilgili 4’üncü doz aşıların açılması ve çocukluk çağındakilere Covid-19 aşılamaları ile ilgili DHA’ya yorumlama yaptı.
Delta varyantının başat ayla geldiğine ve asıl büyük dalganın sonbaharda beklendiğine dikkat çekici eden Prof. Dr. Yiyit, “Delta varyantına hazırlanmış olabilmek için mRNA aşısının, yani BioNTech’in en az iki doz üretilmiş olması gerekiyor. Biz bu dalgayı sonbaharda bekliyoruz eğer olacaksa. Sonbahara kadar herkesin iki doz BioNTech aşısının tamamlamasını istiyoruz. İnaktif virüs aşısı yani Sinovac elde etmek isteyenlerin ise Delta varyantından korunabilmek için iki doz aşı olması şu an için yeterli görünmüyor. Bu kişiler de üç doz Sinovac aşısı veya iki doz Sinovac üstüne bir doz BioNTech aşısı yaptırmalı” dedi.
“4’ÜNCÜ DOZ SADECE SEYAHAT ENGELİ İÇİNDİ, AŞI YARIŞTIRMAK ANLAMSIZ”
Önceki gün açılan 4’üncü doz aşı hakkıyla ilgili oluşan kafa karışıklığına ise yorumlama getiren Prof. Dr. Yiyit bunun, ‘daha önce yapılan aşıların işe yaramadığı’ biçiminde bir polemiğe dönüştürülmesinin fazla yanlış olduğuna şive yaptı.
Yiyit, “Dünyada bir takım ülkeler inaktif virüs aşılarını kendi aşı takvimlerinde kabul etmiyorlar. Bu ülkelere gidecek vatandaşların da kendi aşı takvimlerine uyacak şekilde bir mRNA aşısı veya güya bir aşıyla aşılanmış olmasını istiyorlar. Ülkemizde de bazı vatandaşlar, eğitim ve meslek sanki nedenlerle ayrı ülkelere gezi etmeleri gerektiğini belirterek mağdur olduklarını ifade etmeye başlamışlardı. Bu vatandaşlarımızın mağduriyetlerini onarmak namına, gerekçesi olanlara daha önce iki doz Sinovac aşısı olup bir doz BioNTech aşısı yaptırmış olanlara gezi mağduriyetini tamir etmek adına bir doz daha BioNTech aşı imkanı tanındı. 4’üncü dozlar bu yüzden açıldı. Gerekçesini ifade ederek insanlara aşılarını olma imkanı verildi. Burada bilimsel anlamda bir gereklilik laf konusu yok. Kesin surette inaktif virüs aşılarının verileri ile alakası yok bu uygulamanın. Buradan yola çıkarak aşıları yarıştırmak ya da bu aşılara herhangi bir ithamda bulunmanın hiçbir manası değil” diye konuştu.
“ÖNCEKİ PİKLERDE İNAKTİF AŞI İLE KORUNDUK”
Geçtiğimiz iki pikte de inaktif aşıların işe yaradığının en ilk önce salık çalışanlarındaki kayıpların görülmemesinden anlaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Yiyit, “İki doz Sinovac, biz sıhhat çalışanlarını korudu. Özellikle Alfa varyantında korunduk. Hatta son dalgada yaşlılarımızın yoğun bakıma giriş ve yatışları epeyce düştü. Biz afiyet çalışanlarının da fena haberlerini duyamaz oldunuz çünkü bizler iki doz Sinovac ile girdik son dalgaya. Bunun etkilerini yatış yaş ortalamasında da gördük. O yüzden inaktif virüs aşısı konusunda herhangi bir tereddütümüz değil. Çoklu doz yapılması da zaten beklenen ve doğal bir şeydi. İnaktif virüs aşıları zaten böyledir, çoklu dozlar ister, çocukluk çağı aşılarından da biliyoruz bunu. Yola çıkarken de zaten Sinovac için, 6 ay daha sonra üçüncü dozun yapılması gerekeceğini hep konuşmuştuk. İşte o vakit geldi şu lahza. Yani Sinovac’ı değil saymadıkö dedi. Üçüncü doz aşı olacakların mRNA aşısı da olabileceğini, Sinovac’la da devam edebileceğini gösteren Prof. Dr. Yiyit, dünyada da aynı uygulamaların olduğunu ve bu nedenle hatırlatma dozunda alternatif sunulduğunu açıkladı. Prof. Dr. Yiyit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada da biliyorsunuz mRNA aşısı ile vektör aşılarını çaprazlayan ülkeler oldu. Yani hatırlatma dozlarını farklı aşılarla yapan ülkeler oldu. Bağışıklığı da zinde uyardığını onlar da gösterdi”
“AŞI TAKVİMİNİ TAMAMLAMAYANLAR RİSK ALTINDA”
Delta varyantıyla beraber hastaneye yatış ve yoğun bakım hasta profillerindeki değişimlere de dikkat çeken Prof. Dr. Yiyit, Sinovac aşısı olup üçüncü doz zamanı gelmiş olanların bir an önce aşılarını tamamlamaları gerektiğini söyleyerek “Başlıca yatan hastalarımız, aşı olmayan ya da aşı takvimini tamamlamamış hastalardan oluşuyor. Aşı takvimini tamamlamamış olandan kastımız da şu, iki doz BioNTech aşısını tamamlamamış ya da iki doz Sinovac olup üçüncü dozunu Sinovac veya BioNTech ile tamamlamamış kişiler. Delta varyantı bu şekilde hakim virüs olacaksa fakat öyle görünüyor, bundan korunmanın tek yolu aşı takvimini tamamlamaktan geçiyor. Bundan da kastımız, ya üç doz Sinovac yaptırmak, ya iki doz Sinovac üstüne bir doz BioNTech elde etmek ya da iki doz BioNTech elde etmek” dedi.
“İKİ DOZ AŞININ KORUDUĞUNU DÜŞÜNÜYORLAR”
Delta varyantıyla beraber yoğun bakımlarda iki doz Sinovac’lı hasta sayısında da büyüme olduğuna uyarı çeken Prof. Dr. Yiyit, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu lahza yoğun bakımlarda iki doz Sinovac olmuş hastalarımızın sayısı her geçen gün artıyor. Bunun en önemli sebebi de, bu hastaların üçüncü doz zamanı geldiği halde yaptırmamış olması. İlk iki dozlarını oldular, üzerinden uzun bir vakit geçti ve antikorları düşmeye başladı. Bu grup, birincil başı olan grupta biliyorsunuz ve yüksek tehlikeli grup. 65 yaş üzeri, ilave hastalığı olanlar. Kendilerini iki doz aşının hala kurduğunu düşünüyorlar. O yüzden de dar hareket ediyorlar. Aşıların etkisinin geçtiğinin farkında değiller. Üstüne yaş ve ilave hastalıklar da eklendiği için, yoğun bakım vakalarında bu grup artmaya başladı. Bu grubun bir an önce aşılanması gerekli. Sonbahar mevsimi onların fena haberlerini duyacağımız bir mevsime dönmesin lütfen. Şu lahza en tehlikeli grubumuz ilk olarak aşısızlar (ağırlıkla genç grup). Diğeri de iki doz Sinovac olup üçüncü dozunun vaktinin geldiğinden hala bihaber olan 65 yaş üzeri riskli grup. Bu iki grubu güçlü olarak uyarıyorum, lütfen aşılarımızı olalım, yoğun bakımlarımız ve servislerimiz bu sayede manâsız kalmaya devam etsin”
KRONİK HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARDA 12 YAŞ ÜZERİ AŞI OLABİLECEK
Çocuklara 12 yaş üstüne aşı hakkı tanınmasıyla ilgili durumu da değerlendiren Prof. Dr. Yiyit, “Kronik ve altta yatan hastalığı olan 12 yaş üzeri çocuklara” aşı hakkı açıldığına işaret ederek, bunun dışındakilerde 15 yaş üzeri çocuklara aşı hakkının tanındığını söyledi. Prof. Dr. Yiyit, “Çocuklarımız gözbebeğimiz, onları gözetmek istiyoruz. Ülkedeki bağışıklık oranının da artırılması istiyoruz. Bu anlamda da Bilim Kurulu olarak dünyadaki verileri göz önünde bulundurup bazı düzenlemeler önerdik. Kronik hastalığı olan 12 yaş üzerindeki bütün çocuklara aşılamanın yolu açıldı. Dünya’da birçok ülke hemen 12 yaş üzerini zaten aşılıyor. Lakin biz gerçi azıcık temkinli bir ülke olarak 15 yaş üzerine aşıyı açtık. 12 yaş içinse altta yatan kronik rahatsızlık şartı getirildi, iki doz aşı biçiminde açıldı takvim. Gaye Eylül ayı gelmeden çok büyük bir bağışıklık meydana getirmek ve çocuklarına eğitim ve hayatının sekteye uğratmadan yürütülmesi” diyerek sözlerini noktaladı.